Haiti, son yıllarda artan şiddet ve suç oranıyla uluslararası medyanın dikkatini çekerken, bu kez çetelerin eline geçen kontrolsüz güçler, devletin güvenlik gücüyle çatışmalara yol açtı. Günümüzde, Haiti’nin çeşitli bölgelerinde aktif olan çetelerin, yerel halkın yaşamı üzerinde baskı kurması ve güvenliği tehdit etmesi, hükümeti harekete geçmeye zorladı. En son düzenlenen operasyonun, insansız hava araçları (İHA) kullanılarak gerçekleştirildiği ve bu operasyon sonucunda 100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor.
Haiti hükümeti, özellikle başkent Port-au-Prince’de yoğunlaşan çete saldırılarına karşı, yeni bir strateji geliştirmeye karar verdi. Bu stratejinin merkezi, insansız hava araçlarının (İHA) kullanımıydı. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen operasyon, çatışma alanlarında ani ve etkili müdahaleler yapmak amacıyla planlandı. Askeri yetkililer, hava saldırılarının önceden saptanan çete noktalarına yönelik planlandığını ve yapılan hava saldırıları sonucunda en az 100 çetenin öldüğünü açıkladı. Yerel kaynaklar, ölü sayısının ve uygulanan şiddetin daha da artabileceğine dair endişelerini dile getiriyor.
Hükümet sözcüleri, bu tür operasyonların hem güvenliği sağlamak hem de çetelerin gücünü kırmak için devam edeceğini belirtti. Ancak, bu operasyonlar sırasında sivil kayıpların da yaşanması, uluslararası insan hakları örgütlerinin ve yerel halkın tepkisini çekti. En az 15 sivilin de hayatını kaybettiği bildirildi ve bu durum, hükümetin uygulamalarının sorgulanmasına yol açtı. Çeteler ile yapılan bu tür çatışmalar, yalnızca güvenlik güçlerinin değil, yerel halkın da yaşamını tehdit eden bir durum haline geldi.
Haiti’deki çeteler, özellikle son yıllarda büyük bir güç kazandı ve bu güç ile birlikte ciddi boyutlarda silahlanma gerçekleştirdiler. Bazı bölgelerde çeteler, adeta bir yönetim otoritesi gibi hareket etmektedir. Yerel halk, güvenlik güçlerine olan inançlarını kaybetmiş durumda ve bu da çetelerin daha fazla güçlenmesine sebep oluyor. Çete liderleri, sosyal hizmet sunumu gibi yönetsel işlevleri ele geçirerek, kendi bölgelerinde "güçlü" olmayı sürdürmekte. Çeteler, sadece uyuşturucu ticaretiyle değil, aynı zamanda insan kaçakçılığı ve haraç alma gibi suçlarla da uluslararası boyuta ulaşmış durumda.
Hükümet, çetelerin bu güçlü yapısını kırmak adına uluslararası destek arayışında olduğu biliniyor. Birçok ülkeye resmi çağrılar yapıldı ve bölgeye yardım gönderilmesi için uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapılmaktadır. Ancak gelen eleştiriler, güvenlik politikalarının etkinliğini sorguluyor. Uzmanlar, sadece askeri harekâtların sorunu çözmeyeceğini, sosyo-ekonomik durumu iyileştirici adımların da atılması gerektiğini öne sürüyor. Eğitim, istihdam olanakları ve sosyal hizmetlerin artırılması, çete faaliyetlerini azaltmanın anahtarı olarak görülüyor.
Öte yandan, Haiti’de yaşanan bu olaylar, sadece yerel halkı değil, uluslararası toplumu da derinden etkilemekte. Dünya genelinde insan hakları örgütleri, Haiti hükümetinin sivil kayıpları azaltmak için daha dikkatli adımlar atması gerektiğini belirtmekte. İHA destekli operasyonlar ve askeri güç kullanımı, çoğu zaman sivil halk üzerinde tehdit oluşturmakta ve bu durum, insani krizleri daha da derinleştirmekte. Haiti, uzun yıllardır izlenen bu kötü gidişatla başa çıkmaya çalışırken, uluslararası toplumun destek ve reform isteği de artmakta.
Sonuç olarak, Haiti'deki çetalere karşı gerçekleştirilen İHA'lı operasyonlar, büyük kayıplara ve huzursuzluğa neden oldu. Güvenlik, insan hakları ve sosyal hizmetlerin geliştirilmesi konularında hükümetin ve uluslararası toplumun yapacağı iş birlikleri, bu karmaşık sorunun çözümü için kritik öneme sahip. Haiti, yeniden inşa sürecinde her kesimden destek ve dayanışma bekliyor.