Malatya, 29 Ekim 2023 sabah saatlerinde 3,9 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü, il merkezinin 10 kilometre güneydoğusunda yer alan Hekimhan ilçesi olarak belirlendi. Depremin, yerel saatle 07:14’te meydana geldiği açıklandı. Sarsıntının ardından kentte yaşayan vatandaşlar, aniden oluşan bu hareketlilikle büyük bir korku ve panik yaşayarak sokaklara döküldü. Ülkemiz, tarih boyunca pek çok depreme maruz kalmış olsa da her sarsıntı, hem büyük kaygıları hem de hatırlatmaları beraberinde getiriyor.
Depremin ardından, Malatya Valiliği ve AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) hemen harekete geçti ve çeşitli açıklamalar yaptı. Valilik, depremin büyüklüğünün 3,9 olduğu ve derinliğinin 7.0 kilometre olarak kaydedildiğini belirtti. Depremin etkilediği alanla ilgili detaylı incelemelerin sürdüğünü ifade eden yetkililer, can ve mal kaybı konusunda herhangi bir ihbar almadıklarını bildirdi. Ancak, sakinlerin yaşadığı korku ve psikolojik etkileri hafifletmek amacıyla, yerel yönetimlerin psikolojik destek hizmetlerini devreye alacağı kaydedildi.
Malatyalılar, depremin yaşandığı saatlerde büyük bir şok içerisindeydiler. Kentte yaşayan bazı vatandaşlar, deprem anında bulunduğu yerde sarsıntının şiddetinin kendilerini nasıl etkilediğini anlattı. Özellikle gece yarısı meydana gelen bu tür sarsıntıların, gelecek için kaygı yaratma potansiyeline sahip olduğu düşünülmektedir. Çocuklar, yaşlılar ve kadınlar gibi hassas gruplar ise bu tür durumlarda daha fazla korku yaşadıklarını belirtirken, yetkililerden güvenli ve huzurlu bir ortam talep etti.
Malatya, doğal afetler açısından riskli bir bölgede yer alıyor. Buna rağmen, depremin büyüklüğünün düşük olması ve herhangi bir yapısal hasara yol açmaması, halk arasında bir nebze olsun rahatlama sağladı. Ancak, yerel halk, geçmişte yaşamış olduğu büyük depremleri unutmamakta ve olası bir sarsıntıya karşı tedbirli olma bilincini sürdürmektedir.
Sonuç olarak, Malatya'da meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki deprem, sadece fiziksel bir sarsıntı değil, aynı zamanda toplum üzerinde derin bir psikolojik etki bıraktı. Uzmanlar, bu tür durumların yeniden yaşanmaması için binanın yapım standartlarına ve şehir planlamasına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguluyor. Eğitim programları ile de deprem bilincinin artırılması gerektiği belirtiliyor. Bu tür doğal afete hazırlıkların, kentlerin geleceği açısından ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.