Şırnak’ın küçük bir köyünde yaşayan bir çift, sıradan bir yaşamdan uzaklaşarak tam 16 yıl süren ve dünyanın dört bir yanını kapsayan bir maceraya atıldı. Bu süreçte, inekleriyle yapmış oldukları seyahatler, yalnızca kişisel bir yaratıcılık ve cesaret örneği değil; aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla farklı bir etkileşim kurmanın da en ilginç yolunu sundu. Çift, bu gezileri sırasında kazandıkları deneyimler ve gözlemlerle yalnız kendi hayatlarını değil, yaşadıkları toplumu da derinden etkilediler.
Bu sıra dışı serüven, 2007 yılında başladığında, Şırnaklı çift sadece yerel bir yaşam sürmekteydi. Ancak içlerindeki seyahat etme arzusu, onları harekete geçirdi. Seyahatlerinin ana teması, ineklerini de yanlarına alarak dünyanın farklı köylerinde tarım ve hayvancılıkla ilgili deneyimler edinmekti. İlk olarak komşu illeri gezerek başlayan yolculukları, zamanla daha uzak ülkelere uzandı. Çift, yola çıkarken yanlarına aldıkları inekleri sadece birer sosyal medya fenomeni haline getirmekle kalmadı; aynı zamanda yerel halkla etkileşimlerini güçlendiren bir unsur olarak kullandı.
Çift, seyahatleri sırasında karşılaştıkları birçok ilginç olayla da tanındı. Örneğin, bir gün İtalya'nın kırsal bir bölgesinde bulunduklarında yerel halk, ineklerini görünce önce şaşkınlık yaşadı. Ardından, çiftin inekleriyle görüntülü konuşma yaparak, Türk mutfağı ve gelenekleri hakkında bilgi almaya çalıştılar. Bu durum, sosyal medya üzerinde viral hale gelerek çiftin hikayesinin yayılmasına büyük katkı sağladı. Çeşitli kültürel etkileşimlerin yaşandığı bu geziler sırasında birçok ülkede yerel tarım birlikleri ve çiftçilerle görüşmeler yaparak, tarım ve hayvancılık alanında uluslararası bir bağlantı ağı kurdular.
Çiftin seyahatleri sırasında gözlemledikleri merak ettikleri, farklı tarım yöntemleri ve hayvan bakım uygulamalarını kendi uygulamalarına entegre etmeye çalıştıkları ise ayrı bir öyküydü. Fransa'da dair edindikleri bilgileri Türkiye'deki uygulamalarına yansıtarak köylerinde geleneksel tarımı modernize etmeye çalıştılar. Bu deneyimler, onları sadece seyahat eden bir çift olmaktan çıkararak, aynı zamanda çiftçiliğin global bağlamda gelişmesine katkı sağlayan birer öncü haline de getirdi. Çiftçi olmak yanında, güvenilir birer çevrebilimci olarak tanınmaya başladılar.
Çiftin inekleri, sosyal medya üzerinden büyük bir takipçi kitlesi topladığı için gittikleri yerlerde hayvan severlerin de dikkatini çekmiştir. "Sosyal medyada ineklerimizi paylaşıyoruz, böylece daha çok insanın dikkatini çekiyoruz" diyor çift, ekleyerek eklerken bu durum sadece onların değil, hayvancılıkla ilgilenen diğer insanların da gündeminde. Sonuç olarak, dünyayı gezen inekler, zamanla daha fazla insanın bu konudaki ilgisini artırdı ve hayvancılıkla ilgili farkındalık sağladı.
Sonuç olarak, yaklaşık 16 yıl süren bu serüven, sıradan bir iş yaşamından faydalanarak, sadece kendi hayatlarını değil, başkalarının görüşlerini de değiştiren bir hikaye haline geldi. Şırnaklı çiftin azmi ve tutkusu, hayatlarına yeni bir yön verirken, tarım ve hayvancılık sektörü için ilham kaynağı oldu. Onların hikayesi, sınırların ve engellerin sadece fiziksel olabileceğini, ruhsal ve zihinsel olarak hiçbir sınır tanımadan dünyayı gezmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Ülkeler arasında köprüler kurarak, medeniyetler arasında tarım ve hayvancılığı birleştiren bu çift, gezileri boyunca milyonlarca insana ilham verdi ve hâlâ vermeye devam ediyor.